Altın 2.390,60
Dolar 32,3374
Euro 34,8108
BİST 10.276,88

Türkiye’de Startup Kavramı ve Startup Başlangıcında Yapılan 12 Hata

14.02.2021
156
A+
A-
Türkiye’de Startup Kavramı ve Startup Başlangıcında Yapılan 12 Hata

Startup günümüzde hakkında çok fazla konuşulan bir kavramlardan bir tanesi. Henüz kurulma aşamasında olan innovatif girişimler için kullanılan bir terim desek yanlış olmaz. Çoğunlukla bir probleme, soruna yönelik çözümler üreten ve bu çözümleri uygulayıp çok hızlı bir şekilde gelişim gösteren şirketlerdir.

Geniş kitlelere hitap etmeleri ve sundukları hizmeti kullanıcıya hızlı bir şekilde ulaştırmaları ile ön plana çıkarlar. Startup iş modelinin çıkış noktası Amerika’da Silikon Vadisi olsa da akabinde tüm dünyaya yayılmış olan bir akımdır. Startup ismini ise ilk defa Don Hoefler’in 1971’de bir makalesinde kullanması ile almıştır.

Bütün dünyada büyük bir gelişme gösteren bu akım Türkiye’de de kısa zamanda yer buldu. Teknopark ve bir takım yatırım fonlarının desteği sayesinde ülkemizde de yeni startup iş modelini esas alan girişim sayıları arttı. Bunların en bilinen birkaç tanesini Getir, oBilet, Insider, Vivense olarak sayabiliriz. Yurtdışı menşeili olarak ise; Elon Musk’ın kurucusu olduğu Space-X (Amerika), TikTok, Musical.ly, Toutiao, BuzzVideo, Vigo Video uygulamalarının sahibi ByteDance (Çin) en bilinenlerden iki tanesidir.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin “The State of Turkish Startup Ecosystem 2020” raporuna göre Türkiye’de 2019 yılı itibariyle 81 Teknopark ve bunların içerisinde 5 bin 334 girişim bulunuyor. Yine aynı rapora göre 2018 yılında ülkemizde 15 melek yatırım ağı, 471 melek yatırımcı ve 25 girişim sermayesi yatırım fonu var.

Yatırım fonları, Teknoparklar, startupIstanbul gibi organizasyonların düzenledikleri konferans ve yarışmalar sayesinde farklı ülkelerden teknoloji firmaları, yöneticiler, girişimciler ve melek yatırımcılar bir araya gelme şansını elde ediyor.

Yeni neslin en büyük hayalleri arasında yer alan çalışma hayatına startup oluşturarak atılmak, ancak bu iş hiç de öyle hayallerdeki gibi kolay değil. Keza her geçen gün daha da popüler hale gelmesine rağmen kurulan her 10 startup’tan 9 tanesinin ilk on sekiz ay içerisinde kapandığı tespit edilmiş. Peki Neden?

Yazının bundan sonraki kısmı Fırat İşbecer’in (medium.com/@firatisbecer) adresindeki yazısından alınmıştır.

Ben de aktif bir girişimci ve yatırımcı olarak çok başarılı girişimlerin yanı sıra başarısız girişimlere de yakından tanıklık ediyorum.

Bugüne kadar kuruluşunda parçası olduğum veya yatırım yaptığım firma sayısı 45’in üzerinde, bu şirketlerden 10 tanesi gözlerimin önünde can çekişerek yok oldular.

Bazıları faturası çok yüksek dersler olsa da, bu sayede startup’ları öldüren ve hayatta tutan sebepleri çok daha yakından görme şansına eriştim.

Aşağıda Türk startup’ların başarısızlık sebeplerini, biraz da alaturka olanları ön planda tutarak mercek altına aldım;

İşte Türkiye’de Startup Başlangıcında Yapılan 12 Hata

 1- Güven sorunu : Türkiye’de maalesef iş hayatında en fazla ihtiyaç duyduğumuz unsur güven. Güvenin olmadığı yerde müşterek herhangi bir başarıdan söz etmek zorlaşıyor.

2- Cahil cesareti : Türkiye’de çoğu girişimci ezbere iş yapıyor, sektörüne tam olarak hakim değil. Hiçbir dokümanı başından sonuna kadar dikkatli okumuyor ve kendisini geliştiremiyor. Risk almakla cahil cesareti arasındaki ince çizgi görülemiyor.

3- Yanlış ortaklıklar : Türkiye’deki temel yanlışlardan bir tanesi, girişimlerin fazlasıyla farazi ve duygusal temeller üzerine inşa edilmesi. Diğer problem ise çok konuşup az iş yapan sözde ortaklar.

4- “Öz” girişim trendi : Türkiye’ye özgü klasik bir start up hatası “Öz Startup” zihniyetinden kurtulamamaktır. Her şeyin kopyasını yaparak daha olgunlaşmamış bir pazarı gereğinden fazla kalabalıklaştırıyoruz. Oysa “öz” mantığından kurtulup “özgün”e doğru gitmemiz gerekiyor. 

5- Hesap kitap sıkıntısı : Bir çok Türk girişimcisi, ürününe aşık olmasına, pazarını da çok iyi bilmesine rağmen, finans ve muhasebe konusunda sınıfta kaldığı için şirketlerini sürdürülebilir bir yapıya oturtamıyor.

6- Sözleşme veya mevzuat korkusu : Hukuki metinler bir girişimcinin hayatının merkezindedir. Sözleşmelerden, hukuki metinlerden korkmayın. Faaliyet gösterdiğiniz alandaki tüm mevzuatı avucunuzun içi gibi bilin.

7- Yatırımcıyı kaz gibi yolmak : Bir girişimin yatırım alması, dünya turuna çıkan bir motosikletin ilk 500 kilometre için deposunu doldurması gibidir. Oysa bizde ilk tur yatırımı adeta bir “exit” gibi değerlendiren girişimciler var, ilk kaynaklarını çar çur ettikleri için, daha sonra gerçekten ihtiyaçları olacak sermayeye ulaşamıyorlar.

8- İcraat’ın dışında kalmak : Bir girişimi kurmak veya hayata geçirmek kolay değil, ancak o girişimin işleyen ve icra eden bir kurum haline gelmesi kuruluş aşamasından belki de beş kat daha zor. 

9- Yanlış ürün ısrarı : “Girişimcilik serüvenimde çok potansiyeli olan rakipler gördüm, ancak yanlış ürün ve platformda ısrar ettikleri için o potansiyellerine ulaşamadan silinip gittiler.”

10- Hızlı büyümeyi yönetememek : Doğru zamanda, doğru pazarı yakalamışken kapasitesi sınırlı bir ürün çıkartarak yükselen talebe karşılık kaliteyi, tedariği ve beklentileri yönetememek ölümlerin en acıklısı olabilir.

11- Tutkunun ötesine geçememek : Eğer bir işe girişiyorsanız, yalnız sevdiğiniz işi değil, muhasebe ve finanstan tutun, insan kaynaklarından operasyona, her şeyde bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Başarı ancak, tutku ile icra yeteneğinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor.

12- Şeffaflık sorunu : Merak etmeyin, insanlar sizin o parlak fikrinizi çalmak için sıraya girmiyor. Çaylak girişimcilerin yurtdışındaki literatürü takip ederek girişimlerinde yaşadıkları sıkıntıları mentor olarak gördüğü insanlarla paylaşmaları gerekiyor.

Asansör Dergisi