Fethiye’de Meydana Gelen (sözde) Asansör Kazası Haberi
10 Nisan günü akşam saatlerinde hemen hemen aynı saatlerde Türkiye’nin en büyük haber ajanslarından basılı ve dijital yayıncılık yapan kuruluşlara bir haber servis edildi. Haberin konusu “asansör kazası”.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşanan (sözde) asansör kazasına dair haber, takip eden bir kaç saat içerisinde basında yer almaya başladı ve kazada maalesef bir ölüm olayı yaşandığı için halen güncelliğini koruyarak basında yer almaya devam ediyor.
Basından Hatalı Haber Yapmaya Devam
Daha önce de konuyla ilgili “basında yeralan ‘asansör kazası’ haberleri” başlığı ile bir yazı yayınlamış ve haber ajansları ve yayıncıların bu konuda yanlış hatta bir nevi çarpıtılmış haberleri okuyucularına sunduğundan bahsetmiştik. Bu hatalı, yanlış, çarpıtılmış (artık kim nasıl düşünmek isterse) haberlerin bir de veriliş şekli var ki atılan başlıklar korku filmlerini aratmıyor; can pazarı, dehşet, bilmem kaç metreden yere çakılmalardan tutunda burada yazmaktan imtina ettiğimiz kopan uzuvların detayına kadar gidiyor. Ve ne acıdır ki bu haber başlıklarının tamamı asansör sektörü ile birlikte anılıyor.
Lunaparktaki tamamen farklı amaçla tasarlanmış eğlence aracının kazasını “asansör kazası” diye veren muhabiri, editörü, genel yayın yönetmeni ve haber niteliği kazanana kadar geçen süreçte görev yapan hiç kimse neden “bu bir asansör değil” demez… Bu kadar bilgisiz olamazlar değil mi ?
Aynı bilgisizlik ve duyarsızlık tv yayıncılığında da var
Yayınladıkları haberlerden sorumlu olmalarına rağmen dijital ortamda yayın yapan birçok kuruluş ajanslardan gelen bu haberleri haber başlığını değiştirmelerinin dışında herhangi bir editoryal düzenleme yapmadan olduğu gibi yayınlıyorlar, hatta kimi zaman otomatik haber sistemleri sayesinde haberi yayınlandıktan sonra görüyorlar.
Yaptırım Şart
Dolayısıyla haberin çıkış noktası olan haber ajansları bu sorunun çözümünde kilit rol oynamaktadır. Federasyon, sektörel dernekler, meslek odaları, sektörün öncü firmaları saflarına TSE, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar da konuyla ilgili görev yapan otoriteleri de dahil ederek haber ajanslarından kendileri ile işbirliği yapması ve bu tarz haberlerin servis edilmesinden önce anlık görüş almaya mecbur bırakılmasını sağlasa gayet yerinde bir uygulama olurdu.
Bir firma düşünün; onlarca belki de yüzlerce kişiye istihdam sağlıyor, vergi ödüyor, ekonomiye katkıda bulunuyor, ar-ge çalışmaları yapıyor, fuarlara katılıp ülkenin tanıtımını yapıyor ancak basında aralıklarla uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen faaliyet gösterdiği sektörle ilgili hatalı, yanlış nitelendirilmiş, olumsuz haberler yayınlanıyor. Bu hiç adil değil. Yapılan onca çabanın emeğin yanlış haberlere kurban edilmesi üzücü. İşte bu yüzden acilen bir çözüm yolu bulunmalıdır.
Hata Yalnızca Basında Mı?
Tabi ki değil… bu kazada düzeneği yapan firma/usta, kullanan, bina yönetimi ve yerel yönetim de dahil olmak üzere herkesin ihmali sözkonusu.
Bu imalatı yapan firma acaba bu düzeneğin “insan taşımasına” uygun olmadığını, kafese bağlı çelik halatın bir yıpranma süresinin olduğunu, belirli bir süre sonunda mukavemetinin azalarak, ağırlığı taşımayacağı konusunda uyarılarda bulundu mu? Ya da bina yönetimi hiç bir emniyet ve güvenlik tertibatı olmayan bu düzeneği bina sakinlerinin kullanımına açıyoruz ama bir kaza olursa nasıl hesap veririz diye düşündü mü? Peki yerel otoriteler; binamızda,balkonumuzda yaptığımız tadilatlarda bile söz sahibi olanlar, bina dışına yapılan kocaman düzeneği görmediler mi? sormadılar mı ? arkadaş bu nedir kimden izin aldın diye…
Haber olan kazaların birçoğunda hep aynı tarz düzenekler mevcut. Motora çelik halatla bağlı kabin olarak kullanılan metal bir kafes… Bunun bir asansör olmadığını insanlara anlatmak gerekiyor. Öyle ki toplumun büyük bir çoğunluğu hala -özellikle bu haberlerden sonra- “çelik halat koparsa asansör kabini düşer” diye biliyor… öyle olmadığını anlatmak lazım, ama nasıl…
Değerli meslektaşım ne yazıkki toplumsal olarak yönlendirmeye açığız haber kuruluşları nereye yonlendirirse bizde oraya yönleniyoruz. Bunun tek çözümü sanayi bakanlığı sadece asansör firmalarının eksiklerini bakmamalı ve asansör firmalarının halklarını da savunmalı yanlış haberlere mahal vermemeli yerli firmalara destekler arttırılmalı sadece kötüleme olmamalı yapılan başarıları da görülmeli diye düşünmekteyim yaptığınız yazıda çok başarı olduğunu düşünmekteyim bu yazı içinde ayrıca teşekkür ederim.
8 yıldır fethiyede yaşıyorum,
Kesinlikle doğru bir tespitte bulunmuşsunuz…